30 Ekim de olan İzmir depreminde 15 kişinin hayatını kaybettiği, 12 kişinin yaralandığı Doğanlar Apartmanı davasında 4 sanığın yargılanmasına ara verildi. Sanıklardan 2’si ise tutuklandı. Çok sayıda kişi kasti ihmal sonucu yaralandı. Görgü tanığı mühendis Esra Altuntaş, “Yerdeki binaya zarar vermeden ultrasonik cihaz kullanarak gözlemsel inceleme yaptık” dedi.
30 Ekim’de Bayraklı ilçesinde meydana gelen ve büyük kayıplar yaşatan 6.6 büyüklüğündeki depremde Doğanlar apartmanında 117 kişi hayatını kaybetmiş ve 12 kişi de yaralanmıştı. Depremin ardından başlatılan soruşturma kapsamında, müteahhit Çetin Doğan ile binanın statik betonarme projesinin tasarımcısı Mehmet Sedat Boyacı tutuklandı. Müfettiş olarak gösterilen Gündüz Uysal yargılanırken Bedriye İşhurdak ise kaçtı. Sanık hakkında “kasten birden fazla kişinin ölümüne veya yaralanmasına neden olmak” suçundan 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan iddianame, İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etti.
Duruşmaya, tutuklu sanıklardan Çetin Doğan sesli-görüntülü bilgi sistemi ile katılırken, tutuklu sanıklardan Mehmet Sedat Boyacı ile her iki taraf, avukatlar ve mağdurlar salona katıldı. Duruşmada önce mağdura söz verildi. Depremde oğlu Umut’u kaybeden ve çocukları Erzem, Ezer ve Elif ile eşi Seher’i enkazdan çıkaran Oğuz Perinçek, şikayetlerini yineledi. Perinçek, “Umarım bu olayın sorumluları cezalandırılır. Çok sayıda ihbar ve görüşme var. Bize haber vermeyen yöneticiden de şikayetçiyiz.” dedi.
Sanıklar İddiaları Yalanladı
Mağdurun konuşmasının ardından mahkeme başkanı söz alarak binanın statik betonarme projelendirmecisi Mehmet Sedat Boyacı’ya söz verdi. Boyacı, zamanın şartlarına aykırı olarak kaliteli malzeme kullandığını öne sürerek hakkındaki iddiaları yalanladı. “Hazırladığımız her projede nervürlü demir kullandık. Devlet teknik özelliklerini aşan yapılar inşa ettik. Hata ya da sorunu yok. Bina yapıldığında 28 gün bebek gibi bakılması gerekiyordu ama olmadı. Hakkımda hiçbir suçlamayı kabul etmeyeceğim. Depremzedeler haklı. Acılarını ben de paylaşıyorum, Allah sabır versin” dedi.
Tutuklu sanık Çetin Doğan şunları söyledi: En iyi yerlerden demir, kum ve çakıl aldım” dedi.
Tabanında Bir Sıkıntı Vardı
Duruşmada tanıklar da dinlendi. Görgü tanıklarından Bayraklı Belediyesi Deprem Araştırma Merkezi’nde inşaat mühendisi olan Esra Altuntaş, Bayraklı Belediyesi Konut Müdürünün talebi üzerine şunları söyledi: “1975 deprem yönetmeliğine göre inşa edilmiş ve 1990 yılında yapımına onay verilmiştir. Ultrasonik cihaz kullanarak binaya zarar vermeden gözlem çalışması yaptık. Proje ve mimarisi için hiçbir şey bulunamadı. Binaya rasathaneden bakıldığında bazı ilginç noktalar vardı. Kat dükkanının kapısına sıkıştı ve yere çarptı. İki binanın kavşağında, trafiğe kapatılan kavşakta iki binanın birbirinden ayrılmasına neden olan bir dökülme meydana geldi. Geldiğim tarih ve saatin yöneticiye bildirilmesini ve ev ve işyeri sahibinin hazır bulunmasını istiyorum. Bodruma bakıyorum. Mimari ve statik projelere karşı çıkan durumları düşündük. Konsolda herhangi bir deformasyon, desteklerde ve kirişlerde herhangi bir sorun olmadı” dedi.
Raporu Müdüre Sunduk
O dönemde Bayrak Şehri Deprem Araştırma Merkezi’nde fizik mühendisi olarak görev yapan Tucer Kemal Altındağ, merkezin depremden sonra kapatıldığını söyledi. Tucer Kemal Altındağ dedi ki: “Başvurular genellikle aynı şekilde gelir. Şantiyeleri ziyaret edin ve saha araştırmaları yapılır. Gücümüze dayanarak bir bilirkişi görüşü hazırladık ve daire sahiplerine gönderdik. Ayrıca raporun içeriğini ve öne çıkanlarını da tanıttık. Temel amacımız insanlara rehberlik etmekti. Kararı Münevver Hanım’a yönetim adına bildirdik. Bir apartman sahibim olsaydı, kararı onunla paylaşırdım” dedi.
Mağdurların avukatlarından birisi Deprem Araştırma Merkezi’nin çalışır durumda olup olmadığı sorulduğunda Altındağ, “Depremden 10 gün sonra kapatılmasına karar verildi” yanıtını verdi.