Mardin ilginç bir davaya ev sahipliği yapıyor. 1896’da Mardin şehrinde 22.000 dekarlık bir arazi anlaşmazlığı ile başlayan bu dava, o günden beri 3 Osmanlı Padişahı, 12 cumhurbaşkanı, 66 hükümet ve çok sayıda kadı ve hukukçunun yer değiştirmesine rağmen hala devam ediyor. Ersak ailesinin avukatlarından olan Prof. Dr. Ahmet Battal bu sansosyanel dava için şunları söyledi: “Biz burada 126 yıldır devam eden bir hukuk savaşından bahsediyoruz.”
Kilikan mevkiinde yer alan ve Altukur ilçesine bağlı olan arazi, mevcut konumun üçte ikisini kaplayan bir büyüklüktedir. Eski adı ‘Kasırkalender’ olan kırsal Akıncı mahallesi içerisinde yer alan bu alan oldukça büyük ve önemli bir konuma sahiptir. Davacılar, mera dahil 155 parsellik 22.000 dönümlük bir alanın alınması için yıllardır uğraşıyor. Ersak, Eren, Keleş ve Bulut aileleri arasında paylaşılacak olan bu yeri uzun senelerdir davası görülüyor.155 parsellik alana sahip olmak isteyen aileler uzun yıllardır bir hukuk savaşı veriyor. Bu alan içerisinde ekili arazi, meralar ve mağaralar yer alıyor. Bu arsa için olan dava tam tamına 126 yıldır devam ediyor.
Bu dava savaş darbe demeden 126 yıldır varlığını sürdürüyor. 3 Osmanlı Padişahı, 12 cumhurbaşkanı ve 66 hükümeti bile gören bu davada birçok kadı, hakim ve hukukçu değişti. Yeni hakimin davayı ve süreci takip etmesi için 63 sayfalık bir özet hazırlandı.
Taraflar artık hayatta olmayan mirasçılarında olmasından ötürü davaların süreci uzadı. Üçüncü nesil olan davalılar tüm zorluklara göğüs germek için hazır olduklarını söylediler. Asırlardır süren bu dava sürecinde çok sayıda sanık ve davacı da değişti. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından verilen talimatla bilirkişi tarafından hazırlanan raporu sunması üzerine dava 16 Haziran 2022 tarihine ertelendi.
“Bu Dava Hukukçuların Sınavı Oldu.”
Ersak ailesinin avukatı Prof. Dr. Ahmet Battal, 126 yıllık davanın taraflar ve hukukçular için bir sınav olduğunu açıkladı. Bir asrı geçen dava 1978’de Kadastro Mahkemesine intikal etti. 1978’den beri kadastro mahkemesinde ilk duruşması görüldü. Gecikmeler, olaylar, yeni belge arama, yeni keşifler vb. gibi durumlara rağmen davalardan bir sonuç çıkmadı. Genişletilmiş araştırma ve dava süreçlerine rağmen daha uzun yıllar boyunca görüldü. 1978’den beri ilk mahkemesine çıkan bu dava hakimlerin ve hukukçuların merceği altında yer alıyor. Sonuçta bir önceki dönemde görev yapan hakim inisiyatif aldı, çokça keşif yaptı ve raporu tamamladı.
Yeni yargıç, davanın ilk bölümünü ilk bölümünü sona erdirmeyi umuyor. Temyize, istinaflara ve Yargıtay’a sunulan davaları da var. Dolayısıyla, ne yazık ki dava bir sınuca ulaşmayacak fakat her iki taraf da gelecek yıllardan umutlu olmaya devam ediyor. Davacılar bu arazilerin yaklaşık altıda birine sahiptir. Tapu kayıtları bunu gösteriyor ama aslında bu gözüken alanları fiilen kullanılamıyor. Bu durum karşısında davacılar bir an önce toprak sahibi olmak istiyorlar. Ancak ne yazık ki gecikmeler beklentileri ortadan kaldırıyor.
Davalıların avukatı “Ayrıca, uzun süreç nedeniyle Anayasa Mahkemesi ihlal kararı verdi. Müvekkillerin lehine bir tazminat bildirimi yayınladı. Bu gibi durumlarda, bunun hakkında konuşmamız gerektiğini düşünüyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi de usul kanununda bazı değişiklikler yapmalı ve çok uzun süren davaların bir an önce çözüme kavuşturulabilmesi için özel usul kuralları oluşturmalıdır.” dedi.
Davaya yeni başlayan hakimler için 63 sayfalık özet
Davanın artık sıradan bir dava olmadığını anlatan Battal, “126 yıldır devam eden bir hukuk mücadelesinden bahsediyoruz. Yeni hakimin konuyu anlaması için 63 sayfalık bir özet hazırladık. Yani yakın zamanda bir tür tarihi kazı yaptığımızı söyleyebiliriz. Mahkemenin en kısa sürede doğru kararı vereceğini ve kararın hızlı bir şekilde sonuçlanacağını umuyorum.” dedi.
Olaylı Davanın Büyük Tarihi
Bu dava muhtemelen Türkiye’nin en uzun süredir devam eden davasıdır ve 18 No’lu Dava Dosyası ilk olarak 21 Mayıs 1896’da Mardin Bidayet Mahkemesi’nde açılmıştır. 1893 yılında Osmanlı Devleti’nde Ersak ailesinden Daşlı Hamdan Ağa, Eren ailesinden Fendo Ağa, Bulut ailesinden Fendiko, Keleş ailesinden Huti, Haydar, Mahmut ve Hüseyin Sado arasında açılan dava, bugün de Osmanlı’nın torunları tarafından devam etmektedir. Muhtemelen Osmanlı döneminde köy muhtarı Ali Fendi Ağa’nın ölümünden sonra varisler ve Ali Biro arasında anlaşmazlıklar çıkmış, Ali Fendi ve Ali Biro hisselerinin yarısını Ensalizadeh Şeyh İbrahim ve Hamdan Ağa’ya satmıştır. Birbirlerine karşı taksit, tapu ve satışların geçersiz olduğu iddiasıyla açılan davalar bugüne kadar devam ediyor.